Türkiye’nin ve Japonya’nın Tüketim Alışkanlıklarının Karşılaştırılması ve Etkileri

10.08.2020 13:50

    Japon ekonomisi 2. Dünya savaşından çıkmış olmasında rağmen Dünya’nın önde gelen ekonomilerinden birisidir. Kişi başına düşen milli geliri 40.000$ civarında, işsizlik oranı %3, istenilmeyen bir durum olsa da enflasyon oranı ise %1 seviyelerindedir. Japonlar ikinci Dünya savaşından sonra ağır bir yenilgi yaşamalarına rağmen nasıl oldu da ekonomik ve teknolojik güç haline geldi? Akıllara gelen ilk soru bu olsa gerek. Japonlar 1980’li yılların sonuna kadar devlette tek başına iktidar, güçlü bir bürokrasi ve büyük şirket grupları ile özel sektörün girmeye cesaret edemeyeceği projeleri yapmışlar ve halen Dünya’nın en büyük üçüncü ekonomisine sahip ülke olmuşlardır.  

    Japonların en büyük sıkıntısı halkın karamsarlığı neticesinde ortaya çıkan tüketim yetersizliği ile enflasyonun sıfıra yakın olması ve bunun etkisiyle üretimin artırılamamasıdır. Halkın karamsar olmasının altında yatan sebeplerden biri; yaşlı nüfusunun giderek artması ile devletin sosyal sigorta için ayıracağı payın artacağı ve zaten iç borcu fazla olan ülkenin daha da fazla borç batağına düşeceğidir. Japonya’nın üzerinde özellikle durduğu şey halkın daha fazla tüketim yapmalarını sağlamaktır. Japon halkının minimal yaşamayı seven bir yapısı vardır. İhtiyacı kadar tüketen fazlasını biriktiren bu toplulukta özellikle Japon ev kadınları birikimleri ile Türkiye’de yatırımlar yapıp gelir elde etmektedir.

 

    Madalyonun bir diğer yüzü olan Türkiye’de ise özellikle 2002 yılından bu tarafa milli gelirindeki artışıyla beraber tüketim alışkanlıklarında da farklılıklar görülmektedir. Özellikle 2000 ve sonrasında doğan nesil; Türkiye’nin refah seviyesinin yükseldiği dönemi yaşamaktadırlar. Bunun yansımaları ise tasarruf eğiliminden çok tüketimin daha yoğun olduğu, sınırsız ihtiyaçların israfa götürecek kadar alındığı ve kaynakların hiç bitmeyecekmiş gibi savurulduğudur. Eskilerin dediği gibi “Bu Değirmenin Suyu Nereden Geliyor, Bilen Yok.” Acaba bizim yaptığımız mı doğru yoksa Japonlarınki mi? Türk halkının tasarruf eğiliminin az olması özel sektörün iç borçtan çok dış borca yönelmesine ve sonucunda da Türkiye’nin dışa bağımlı hale gelmesine neden olmaktadır. Bunun yanında Japonlar iç borç olarak kendi devletlerinde yatırım yapmakla kalmayıp; Türkiye gibi yüksek faiz veren güvenli liman olarak gördükleri ülkelere paralarını aktarmaktadır. Bu açıdan özellikle tüketimi istenilen seviyenin altında olan Japonya ile üzerinde olan Türkiye’nin kıyaslanması gerektiğini düşünmekteyim.